28 Eylül 2007 Cuma

Rengarenk Cupcakeler

Amerika'dan gelen bir misafirimiz için bir şeyler yapmaya karar verdim. Tabii favorim olan kapkekler ilk aklıma gelen oldu :) Hemen mutfağa giriştim. Haftasonu Eminönünden aldığım frambuazlı ganajı denemek için de müthiş bir fırsat oldu. Keklerimi hazırladıktan sonra iç krema için kakaolu creme ole kullandım (biraz tembellik yaptım kabul ama yetiştirmek için çok az vaktim vardı). Sonra üzerlerine erittiğim frambuazlı ganajı sürdüm ve renkli şekerlerle süsledim. Bazılarına da ipod pastamdan kalan şeker hamurları ile kaplayıp süsledim. Tabii gene kalıbım olmadığı için gazoz kapağı,vs... ne bulduysam kullandım :) Ve şimdi sizin yorumlarınıza sunuyorum..

Afiyet olsun...

27 Eylül 2007 Perşembe

İspanya'dan bir hediye

Size önceki yazımda bahsettiğim gibi kuzenim İspanya'daki dil eğitimini tamamlayıp İstanbul'a döndü. dönerken de eli boş dönmemiş. Çok sevdiğimizi bildiğinden hepimize çikolatalar getirmiş. Hem de gezdiği çikolata müzesinden aldığı çikolataları... Bana getirdiği bir tanesi özellikle çok hoşuma gitti, bunun için sizinle de paylaşmak istedim. Beğeneceğinize eminim. Artık bir tatilimde bu müzeyi görmek şart oldu..


Afiyet olsun...

25 Eylül 2007 Salı

Ipod pastam...

Sevgili kuzenim Dilara İspanya'daki dil eğitimini tamamlayıp İstanbul'a dönüyordu. Ona değişik bir pasta hazırlamak istedim ve çok sevdiği ama giderken çalınabilir korkusuyla yanına almadığı ipodunu yapmaya karar verdim. Tabii ekipman sıkıntım burada da çıktı :) Öncelikle uygun ölçülerde kek kalıbım yoktu, ben de kare borcamıma keki hazırladım ve parça parça keserek ipod şekli vermeye başladım. Sizinde aşağıda resimde görebileceğiniz gibi bu ipod biraz ince uzun, biraz da yüksek oldu :) ama tadı güzel oldu.


Keki için pastacı Burcu'nun tren pastasında verdiği pandispanya tarifini kullandım. Ama yağı birraz daha az koydum. İçine pastacı kreması hazırladım ve arasına muzla damla çikolata koydum. Üç katlı bir pasta oldu. Tek problemim keki ıslatmayı unutmam oldu :) ama pandispanya o kadar lezzetliydi ki kimse farketmedi :)

Pandispanya tarifi (orjinalini yazıyorum):

Öncelikle fırını 180 dereceye ayarlayalım ve kalıbımızı hazırlayalım. 6 tane oda sıcaklığında yumurta1,5 su bardağı şeker ve 1 paket vanilya ile krema kıvamına gelene kadar çırpalım. Karışıma sırasıyla, benmaride erittiğimiz 300gr bitter kuvertür çikolatayı, 1,5 su bardağı sıvı yağı (ben 1 su bardağı kullandım, evde kalmamıştı, siz tam kullanın eksik geliyor) ve 5 çorba kaşığı yoğurdu ekleyelim. Ayrı bir yerde 1,5 su bardağı un, 1 paket kabartma tozu ve 5 çorba kaşığı toz kakaoyu beraber eleyelim. Sonra bu kuru malzemeleri de yumurtalı karışımımıza ekleyelim. Karışımı kalıbımıza alıp ısıttığımız fırında 50-60 dk. kadar pişirelim. (Fırınınızın durumuna göre ara sıra kontrol edin ben çok daha az tuttum, nerdeyse yanacaktı. Özellikle turbo fırınlarda çok daha çabuk pişiyor.)

Kekimizi soğuduktan sonra 1 gün streç filmle sarıp bekletmek daha iyi sonuç veriyor, ancak benim vaktim olmadığı için soğuduktan sonra kullanmak durumunda kaldım, keserken parçalanıyor ve zor şekil veriyorsunuz. Ama lezzeti inanılmaz güzel, tıpkı browni gibi. Bu güzel tarifi bize kazandırdığı için pastacı Burcu'ya bir kez daha teşekkür ederim.

Pastacı kreması ise:

Bir tencereye 250 gr. süt, 1 çay bardağı toz şeker, 1/2 çay bardağı un, 1 tatlı kaşığı buğday nişastası, 3 yumurta sarısı, 1 çay kaşığı vanilya koyulup karıştırarak pişirelim. Piştikten sonra yine karıştırarak soğutalım. Kullanıma hazır.

Kaplamayı hazır şeker hamuru ile yaptım, kendi yaptığınıza göre biraz daha yumuşak oluyor ve çalışmak bana biraz daha zor geldi (kendi yaptığınız şeker hamuru çok daha esnek oluyor ve çalışırken bu kadar yırtılmıyor), bir de kek parça parça birleştirilmiş olduğundan biraz eğrilikler oldu ister istemez. Umarım beğenirsiniz :)


Yazıları herhangibi malzemem olmadığı için kürdan ucuyla hamuru yırtmamaya çalışarak yazdım. Ekran iyi oldu ama "menu" yazısı neredeyse dışarı kaçıyordu :)


Afiyet olsun...

23 Eylül 2007 Pazar

peynirli kremalı kek

Çanakkale'de tesadüfen çok güzel silikon kalıplar buldum. 3'lü bir set; bir tane dikdörtgen, bir tane sevimli bir ayıcık figürlü, bir tane de ortası delik kek kalıbından oluşan çok güzel bir set. Ama bu kalıplarım hepsi avuç içi kadar küçücük :) Ben de hemen cupcakelerden artan harcımı ortası delik olan kalıbıma koyup denemek istedim, üzerine de yine cupcakelerin üzeri için yaptığım krem peynirli kremadan döküp parça çikolatalarla süsledim. Çok şık ve çok lezzetli bir kek oldu. Sizin de beğeninize sunuyorum.

Afiyet olsun...

21 Eylül 2007 Cuma

Cupcake kalıplarım..

Çanakkale'de, cupcake eğitimini yeni tamamlamış bir acemi olarak :) hemen bir deneme yapmaya karar verdim. Ancak annemde muffin kalıbı olmadığı için başladık kağıtları koyacak bir çözüm aramaya. En sonunda sevgili annem alüminyum folyoyu aldı eline evirdi çevirdi, bir de bardak aldı (bardağın ağzı kağıt kalıbın içine tam uyuyor) ve aşağıdaki eseri yarattı. Ben de sizinle burdan paylaşmak istedim ki belki bir gün sıkışarsanız uygularsınız. Ben kendime muffin kalıbı alana kadar epey kullandım bu yöntemi :)


Sonra başladık keklerimizi yapmaya, harcımızı hazırladık, kalıplara yarısına kadar doldurduk ve piştikten sonra soğumalarını bekledik. Üzerine peynirli krema hazırladım ancak kullandığım krem peynir nedeniyle kıvamını tutturamadım :( sıkılacak kıvama gelecek diye beklerken akacak kıvama geldi ancak :) Ama yine de tadı güzel olduğu ve böyle de kekler güzel gözüktüğü için kapkeklerimin önce içlerini doldurup sonra üstlerini süsledik. Kalan kek harcından bir de küçük kalıba koymuştum. Onu da mini bir şeker hamurlu pasta haline getirdik. Bir gün önceki şeker hamuru oyuncaklarımızla hepsini bir güzel süsledik. Doğum günü kızımız sevgili şirinem Birsu kekleri görünce gözlerine inanamadı, onun bu mutlu yüzünü görünce herşeye değdi, kıvamsız kremama bile :)...

Resimleri akşam çektiğim için maalesef çok ışık sıkıntım oldu ve biraz karanlık çıktılar ama umarım nasıl oldukları biraz olsun anlaşılıyordur.
Afiyet olsun...

20 Eylül 2007 Perşembe

Renkli renkli hamurlar ve çocukluk :)

Çanakkale'de annemle elimize beyaz şeker hamuru geçirdik, hemen benim 3 renk (kırmızı, sarı, mavi) gıda boyalarımı alıp başladık oynamaya... Oynamaya diyorum çünkü ortada yapılacak bir pasta, kurabiye, vs.. yoktu ama biz sırf hamurla oynamak için renkleri karıştırmaya başlamıştık :) Resmen çocukluğumuzu döndük diyebilirim, yeni yeni renkler yapıp sevinerek, sonra onlara şekiller vererek oynadık kaç saat...

Yaptık bozduk, yaptık bozduk :) bu arada benim modelleme için hiç ekipmanım olmadığından bol bol kürdan ve bir çatalla bir bıçak epey iş gördü :) En sonunda bir kaç tanesini saklayalım dedik. Ertesi gün çok yakın bir aile dostumuzun kızının doğum günü için kendi aramızda ufak bir kutlama yapacaktık, bunları orada kullanalım dedik... İyi de oldu, bakın bakalım siz de bizim kadar sevimli bulacakmısınız :)

19 Eylül 2007 Çarşamba

Tatil çalışmalarım

Bu yaz tatilimde Çanakkale'ye ailemin yanına gittim. Bir günümü de Çanakkale'deki tek beş yıldızlı otel olan Kolin Hotel'in pasta mutfağında geçirdim :) Otelin Chef de cuisine'i İsmet usta ricamı kırmayarak bana birşeyler göstermeyi kabul etti. Chef de patisserie Ferdal usta izinli olduğu için beni asistanı İlkay usta'yla tanıştırdı. Hep beraber önce bana krema sıkma şekillerini gösterdiler, öğrenene kadar epey krema harcadım :) En sonunda da o gün lobideki pastanede sunulacak pastalardan birini bana bıraktı süslemem için :) Ben bu sorumluluğu alamam dediysem de İsmet usta bunu yapmadan beni göndermeyeceğini söyledi. Nasıl yapacağımıza karar verdikten sonra başladım yapmaya. Bu arada ben bir tanesini hazırlarken İlkay usta diğer 3 pastanın süslemesini tamamlamıştı bile :) İşte benim pastam;




Ve İlkay ustanın çalışma aşamaları ile diğer 3 muhteşem pasta;

Sonunda tüm pastaları lobideki güzel vitrinine yerleştirdik, huzurlarınızda mutlu son :) Camın arkasından hangisi yesem diye bakan minik gözler de benim çok sevdiğim afacan yeğenim Sarp'a ait, inanamadı pastayı benim yaptığıma :)

Pasta mutfağından çıktıktan sonra İsmet Usta bana çok güzel tarifler verdi, hepsini denedikçe sizlere aktaracağım. Bana yardımcı olan tüm otel personeline burdan bir kez daha çok teşekkür ederim ve tabii sevgili babama da...
Bu arada size Kolin Hotel'de ramazan için yapılan özel tatlıların da resimlerini gönderiyorum, yolunuz Çanakkale'ye düşerse mutlaka bir tadın derim. Unutamayacaksınız...



Afiyet olsun...

18 Eylül 2007 Salı

Ve işte favori kursum :)

Başlıktan da anlaşılacağı üzere bu kurs en çok gitmeyi istediğim kurstu. Hatta kursun ertesi günü sabaha karşı yola çıkacak olmama ve yapmam gereken bir sürü hazırlık olmasına rağmen "uyumam, hazırlıklarımı yaparım ama bu kursu kaçırmam" diyerek gittiğim bir kurs :)
Nedenine gelince sitemin adından da anlayacağınız üzere çoook sevdiğim kapkekler üzerine yapılan bulabildiğim tek kurs. Bakeshop Kadıköy'ün sahibi sevgili Burcu'nun evsahipliğinde, Hansel ve Gretel sitesinin sahibi sevgili Ebru'da bize eğitmenlik yaptı ve gerçekten çok güzel şeyler gösterdi. Eğitimin yanı sıra hem Burcu'nun, hem Ebru'nun, hem de kursa katılan diğer tüm arkadaşların canayakın dostane tavırları ile güzel bir gün geçirdim. Burcu'cum beni bekleyin daha diğer kurslara da geleceğim, sırada şeker hamuru modelleme var :)

17 Eylül 2007 Pazartesi

Lezzet topları

Her zaman tek hayır diyemeyeceğim yiyecek çikolata olmuştur. Eminim bir çok insan da benim gibidir :) Bu nedenle çikolatalı macaron denememden kalan çikolatalarla hemen truff yapmaya karar verdim. Marketten hazır aldığım sıvı kremayı kaynattıktan sonra aynı ölçüdeki (krema/çikolata oranı 1/1'dir) bitter çikolatayı küçük parçalara ekleyip karıştırdım. Bu karışımı beklemeye bıraktım. Beklemek derken epey bir beklemeniz gerekiyor, ben biraz sabırsız olduğum için buzdolabının sebzelik kısmında (en az soğuk olan yeri) dinlendirdim. Yeterince dinlendiğinde avcunuza bir kaşık karışımdan alıp yuvarlayabilecek hale geliyorlar. Benim ellerim sıcak olduğu için biraz zorlandım maalesef :) Nerde duyduğumu hatırlamıyorum ama pastacılar için bir söz vardır ; "elleri soğuk olan pastacı en iyi pastacıdır" derlermiş. Sanırım ben burdan bir puan kaybediyorum :) Neyse daha sonra hazırladığım topları, üzerine çekilmiş badem ve kakao serptiğim yağlı kağıtların üzerine alarak yuvarladım. Serin bir yerde biraz daha beklettikten sonra, ısırdığınız anda ağzınızda eriyen muhteşem trufflara kavuşuyorsunuz :)

Bu arada benim kadar az yaparsanız eşinizle köşe kapmaca oynamak durumunda kalıyorsunuz, siz yaparken miktarı biraz fazla tutun derim :)

Afiyet olsun...

16 Eylül 2007 Pazar

Bir küçük not

Yazdıklarıma bir türlü tarifleri ekleyememiştim, ama sonunda bugün tamamladım :)
Bu arada yazdığım yazılar size başta söylemiş olduğum uzun zamandır biriken resimlerime ait yazılar. Yani her akşam bir şeyler yapamıyorum maalesef. Elimde stok bitince size yaptıklarımı daha taze günü gününe aktarmaya çalışacağım.
Yorumlar hakkında bir kaç kişi yorum eklemeyediklerinden bahsetmişler, bu benim ayarlarda henüz acemi olmamdan kaynakladı sanırım. Bir iki şeyi düzelttim, umarım bu sefer girebilirsiniz. Aşağıdaki resimde de göreceğiniz üzere eğer bir google hesabınız yoksa veya girmek istemiyorsanız "diğer" veya "isimsiz" kısımları işaretleyip yorumunuzu yazabilirsiniz. Şimdiden zaman ayırıp yazacağınız tüm yorumlar için teşekkür ederim.




Sevgiler, tatlı günler dilerim...

14 Eylül 2007 Cuma

Macaron maceraları :)

Bu çalışmama macera dememek elde değil, macaronlarla ilgili internet sitelerinde ne kadar tarif varsa hepsini aradım, okudum, aklıma uygun gelen yorumlarla karıştırıp denedim. İlk çalışmam lezzet de çok güzel ama görünüşte herkesin " aa acıbadem kurabiyesi mi yaptın?" yorumlarına neden oldu :) Büyüklükleri güzel ama üzerleri çatlak oldu. Kısacası tam bir hüsran, ama lezzetli bir hüsran :)





Sonraki denemem çikolatalı makaronlar oldu. Ve sonunda sevgili bizim pastane Zinnur'un sitesinde verdiği bazı ipuçlarıyla çoğunu başarıyla tamamladım. Birkaç tanesinin üzeri bozuk oldu, onlarında resmini veriyorum. Nedenine gelince Zinnur'un dediği gibi yüzeylerini parmağımı biraz su ile ıslatarak düzledim ve kurumaya bıraktım. Birkaç tanesi daha kurumadan sabırsızlık ettim ve fırına verdim. İşte bu tam kurumayanlar da aşağıda gördüğünüz gibi bozuk yüzeyli oluyorlar. Bir de kabul ediyorum biraz küçük oldular, kabarır korkusuyla küçük küçük sıkmıştım :) Bir daha ki denememin kusursuz olacağına eminim artık, yakında o da gelecek.







Ve işte en sonunda hayalimdeki makaronlar, umarım bir dahaki denemem bunlar kadar güzel olacak :)


13 Eylül 2007 Perşembe

Limonlu mini kekler

Bu keklerin tarifini Home TV'de seyrettiğim bir programdan (sweet dreams) aldım. Bizim alışık olduğumuz keklere pek benzemiyor. Daha çok bezeyle kek karışımı gibi ama yoğun limon tadı güzel bir lezzet katıyor. Hem sıcakken limonlu şerbetle ıslattım hem de hazırladığım limon şekerlemeleri ile süsledim. "Limonlu şeyleri sevmem" diyen ama benim hatırım için tadına bakan (beğenince sonuna kadar bitirdi tabi :) ) arkadaşım Hande bile çok beğendi. Tek notum: biraz daha küçük tek lokmalık yapılırsa daha güzel olacağını düşünüyorum.


Tarifine gelince; 1,5 yumurta beyazını az tuzla çırpalım.0,8 cup (amerikan ölçüsü yaklaşık 240 ml'lik bardak kadar) şeker ekleyerek çırpmaya devam edelim. 0,8 cup una 0,5 cup şeker ekleyip süzgeçten geçirdikten sonra karışıma ekleyerek spatulayla veya kaşıkla karıştıralım. limon kabuğu rendesi ve 1 tatlı kaşığı vanilya konsantresi (ben vanilya tozu kullandım) ekleyelim. Minik muffin kalıbına kalıbı yağlamadan payedelim. 190 derecede 12-15 dk. pişirelim. Bu sırada 5 yemek kaşığı mısır şubu (ben glikoz kullandım) ve 1,5 cup pudra şekerini ısıtarak şurup hazırlayalım. Sırından çıkan keklerimizi soğutma telinin üzerine ters çıkararak dizelim ve hazırladığımız şurupta ıslatalım. 1 saat kadar beklettikten sonra üzerlerini limon şekerlemesi ile süsleyerek servis yapalım.

Afiyet olsun :)

12 Eylül 2007 Çarşamba

Ebruli kurabiyeler

Evde kendi kendime yaptığım kek ve pastalardan sonra artık kurslara gidip asıl profesyonel çalışmaları öğrenmeye başlasam iyi olacak diye düşündüm. İnternetten bir çok yeri araştırdım. Ancak yaz olduğu için bir çok kurs yapılmıyordu veya hep hafta içi vardı. En sonunda Kızıltoprak'ta Coccolat'da bir kurabiye süsleme kursu olduğunu hem de haftasonu olduğunu görünce hemen kaydoldum. İki hafta süren kursta ilk hafta ebru çalışması ile kurabiyeler yapıp süsledik, ikinci hafta ise şeker hamuru ve renkli kurabiye hamurları ile çalıştık. Bu kurabiyelerin yapımını bize Elif Hanım (Elif Kolonkaya) anlattı, kendisine gerçekten çok teşekkür ederim. Çok eğlenceli bir kurs geçirdim. Çok şey öğrendim. Kesinlikle herkese tavsiye edebileceğim bir kurs oldu. İşte size bir kaç resim:

Bu ebru çalışmalarını linzer kurabiye üzerine royal krema ile yaptım, kenarları biraz daha sert kıvamlı royal krema ile çizip içini biraz daha sulandırdığımız royal kremayı renklendirip yaptık. Pembe renklerde toz boya kullanıldığı zaman iyice karışmazsa resimdeki gibi lekeler oluşabiliyor, ancak yeşil renkte jel boya kullandık ve gördüğünüz gibi çok daha rahat ve problemsiz çalıştık. Ben de Coccolat'tan ilk jel boyalarımı sarı, mavi ve kırmızı olarak aldım :)

Bu çalışmalarımızı da şekerli kurabiye hamuru ile yaptık, yine jel boya ile renklendirip şekiller verdik, sepet ördük (biraz zorlandık kabul :) ) ve şeker hamuru ile süsledik. Tatları çok güzeldi, tadanların genel fikri royal krema ile yapılan kurabiyeler şeker hamurlu kurabiyelere göre daha tatlı oluyor. Bir tane iri kurabiye yetiyor :)
Afiyet olsun :)

11 Eylül 2007 Salı

İşte sonunda ben de geldim :)



Herkese merhaba,


Uzun zamandır bütün yemek bloglarını takip ediyorum, özellikle pasta üzerine olanları hergün mutlaka ziyaret ediyorum. Son aylarda da "kendi siteme koyarım" diyerek yaptığım pasta, kurabiye, tatlı,vs.. resimlerini çekip duruyordum. Birtanem ikiz kardeşim Ayçe, annem , babam ve eşim devamlı beni site kurmam için cesaretlendiriyorlardı ama ben bir türlü girişemiyordum. Ve bugün sonunda sevgili arkadaşım Hande'nin de "e hadi ne duruyorsun, şimdi alalım bir adres" demesiyle beraber bu siteyi açtık. Şu anda ikimiz de heyecanla ne yazacağız diye bakıp duruyoruz :) Henüz bu kedicik gibi ben de yeni emeklemeye başlıyorum :) Yaptığım yemekler ve tarifler sırasıyla gelecek tabii, arada da güzel bir kaç yazı yazmayı istiyorum. Daha yapacak çoook iş var... Uzun zaman sizlerle bir arada olabilmek üzere şimdilik hoşçakalın...